Ceza Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Öncelikle şunu belirtmek isteriz; ağır ceza suçları kapsamına giren bir durum ile karşı karşıya iseniz gerçekten iyi bir ağır ceza avukatı ile birlikte hareket etmelisiniz. Peki iyi bir ağır ceza avukatı nasıl olmalı? Avukat seçerken nelere dikkat etmelidir?
Ceza Hukukunda avukat, şüpheli veya sanık iseniz sizin “Müdafiniz” olarak görev yapar. Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat “müdafi” olarak isimlendirilir.
Müdafi seçimi, yargısal sürecin takibi ve sağlıklı işlemesinin de ön şartıdır. Yargılamada suç bakımından şüphelinin/sanığın;
- her aşamada haklarının korunması,
- isnada yönelik savunmasının yapılması,
- itiraz ve başvuru sürelerine uyumlu bir şekilde gerekli mercilere müracaatların temin edilmesi,
- isnad edilen fiilin her yönüyle incelenmesi ve savunmanın delillendirilmesi,
Bakımından MÜDAFİ SEÇİMİ vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
Müdafi savunma kapsamında yazılı ve şifahi olarak her zaman yetkin bir kişi olarak görev yapmalı, kamu adına çalışan bir görevli olarak ifade kudreti ve yazma becerisini içeren savunması kendine özgü olmalıdır. Müdafi seçimi, savunmanın etkin bir şekilde yapılmasının vazgeçilmez bir parçasıdır ve en önemli aşamasıdır.
Müdafi yardımından yararlanmak ceza soruşturma ve kovuşturmasında önemli ve gerekli bir hukuki yardım alanıdır.
Müdafi, haklarınızın korunması ve savunulması bakımından ceza soruşturma ve kovuşturmasında gerekli hukuki yardımda bulunan görevlidir.
Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafinin yardımından yararlanabilir.
Kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir.
Soruşturma evresinde, ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilir (CMK Md.149/2).
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından yürütülen kovuşturmalarda, duruşmada en çok üç avukat hazır bulunabilir (CMK Md.149/2).
Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez ve kısıtlanamaz. CMK Md. 154/2 hükmünde bu konuda bazı KISITLAMALAR öngörülmüştür.
Seçeceğiniz uzman avukat öncelikle uzun zamandır bu suçlara ilişkin davalara giriyor ve girmiş olmalı. Çok yönlü ve birbiri ile bağlı suçlar olması nedeni ile bir çok konuya hakim olabilmeli. Sebep ve sonuç ilişkisini çok iyi yorumlayabilmelidir.
Yine suça ilişkin olayları çok iyi irdeleyebilmelidir. Haksız tahrik, meşru müdafaa, suçun manevi unsuru (kast, taksir), maddi unsuru, kastın yoğunluğu, takdiri indirim nedeni, etkin pişmanlık, cezanın alt ve üst unsuru gibi konuların hepsini göz önüne alabilmelidir. Yine önemli süreçlerden birisi olan itiraz yolları, Yargıtay süreci gibi süreçleri çok sıkı takip etmelidir. Her zaman müvekkilinin yararına olacak örnek çalışmaları ortaya koymalıdır.
Bunlara ilave olarak avukatınız infaz sürecince ve infaz sonrası aşamalarda da yanınızda bulunmalıdır. Örneğin 5271 sayılı İnfaz Kanunu gereğince atılması gereken adımlarda da yanınızda olmalıdır.
Aynı Ceza Davasında Birden Fazla Kişinin Aynı Müdafi Yardımından Yararlanması
Avukatın bağımsızlığını korumak bakımından menfaatleri zıt olan kişilerin vekaletnamelerinin AYNI ZAMAN DİLİMİ İÇERİSİNDE alınması Avukatlık Kanunu’nun 34, 38/b, 134 ve TBB Meslek Kuralları 2, 3, 4 ve 36 maddelerinin ihlali suretiyle disiplin suçunu oluşturur.
Birinin savunulması ancak diğer tarafın suçlanmasıyla sağlanabiliyorsa, çıkarların çatıştığı ve müdafiilerin değişik kişiler olması gerektiği kabul edilir.
Ceza yargılamasında konuyla ilgili CMK Md.152’de “Yararları birbirine uygun olan birden fazla şüpheli veya sanığın savunması aynı müdafiye verilebilir” hükmü yer almaktadır.
Savunma açısından açık bir uyumsuzluğun, yargılamaya konu suç bakımından “eylem ve menfaat farklılığının” var olduğu hallerde her şüpheli/sanık için ayrı avukatın savunma yapmasında yarar vardır.
Yargıtay, savunmalar aynı yönde ve nitelikte ise menfaat çatışmasının bulunmadığına hükmetmektedir: “Sanıkların, aşamalarda birbirlerini suçlayıcı ya da çıkar çatışması sonucunu doğurucu farklı savunmalarda bulunmadıkları ve aynı müdafinin hukuki yardımından yararlandıkları davada birisinin savunmasının öbürünün savunmasına zarar verebilecek nitelikte olmadığı gibi, ortak müdafileri tarafından da aynı doğrultuda savunma yapılmış olup, birisinin lehine, öbürünün aleyhine olacak biçimde savunmada zafiyete sebebiyet verilmediği dolayısıyla da sanıkların savunma haklarının kısıtlanmadığı anlaşılmaktadır.”
Avukat, menfaat çatışması olan bir işte, her iki tarafın da haberdar olması, hatta rıza gösterilmesi halinde bile menfaati zıt olan tarafın vekaletini alamaz.“Aralarında menfaat çatışması bulunan ve birinin savunmasının diğer sanığın savunmasında zafiyet yaratacağı açık olduğunda, sanıkların aynı müdafi tarafından savunulması hukuka aykırıdır.” (CGK 14.06.2011, 1-44/122).
Avukat, ceza davasında savunduğu kimseye karşı, hukuk davasında (zararın tazmini için) diğer tarafın avukatlığını yapamaz. Hattâ bu iki kişinin her iki davada da aynı kişi olması da şart değildir.